POLİTİKA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Macaristan dostluğunun simgesi olan Gül Baba Türbesi açılışında, “Dini, etnik, kültürel farklılıklar kaşıyarak insanları birbirine düşürmeye çalışanlara inat biz dayanışmanın dilini konuşacağız. 500 yıl önce Gül Baba’nın yaptığı gibi topraklara husumet tohumları değil sevgi tohumları ekeceğiz” dedi.
‘Mübarek mekân’
Erdoğan, dün Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile Gül Baba Türbesi’nin açılışına katıldı. Gül Baba’nın 477 yıl önce bu tepede şehadete ulaştığını söyleyen Erdoğan, temsil ettiği değerler ve şahsında sembolleşen hasletler daha da önem kazanan Gül Baba’nın tüm Macaristan’da tanındığını söyledi. Gül Baba isminin, vefa, cesaret, adalet, fedakarlık, saygı ve sevgi gibi değerlerle özdeşleştiğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: “Gül Baba sevginin nefrete, barışın çatışmaya, dayanışmanın bencilliğe galebe çalmasının da sembolüdür. Gül Baba cismiyle aramızda bulunmasa da ismiyle, hatırasıyla, bilgeliğiyle burada yatıyor. Gül Baba, kendisine Türkiye ve Macaristan’da duyulan saygı ile muhabbet ve sevgiyle, güller içinde yattığı bu güzel bahçede hakikatin kutbu olmaya hala devam ediyor. İnşallah gelecek asırlarda da Gül Baba manevi mirasıyla iki ülke dostluğunun nişanesi olmaya devam edecektir.”
Gül Baba’nın şahadetini izleyen yıllarda Budin Beylerbeyi Mehmet Paşa’nın yaptırdığı türbenin zaman içerisinde pek çok tamirat gördüğünü belirten Erdoğan, bundan önceki son büyük restorasyona imza atan 9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel ile dönemin Macaristan Cumhurbaşkanı Göncz Arpad’ın türbenin açılışını 1997’de yaptığını hatırlattı. Erdoğan, şöyle devam etti:
“Onlar bu mirası bize emanet ederken türbeyi daha da güzelleştirip gelecek nesillere aktarma görevini de devretmişlerdir. Orban ile bu görevi yerine getiriyor olmanın bahtiyarlığı içindeyim. İnanıyorum ki bu mübarek mekan, gelecek kuşaklar tarafından da büyük bir ihtimamla korunacak ve Türk-Macar dostluğunun en kıymetli sembollerinden biri olmaya devam edecektir. TİKA’nın büyük katkılarıyla ve Macaristan yönetimiyle birlikte gerçekleştirilen bu son restorasyon türbeye yepyeni bir çehre ve estetik değer kazandırdı. Türbe külliyesi, bahçe düzenlemeleri ve iç mekanlarıyla çok farklı ve göz alıcı bir görünüme kavuştu. Gelenekle moderni başarıyla sentezleyen bu projenin, Tuna’nın güzelliğine güzellik, Budapeşte’nin ihtişamına ihtişam kattığına inanıyorum.”
Erdoğan, Zigetvar, Peyç, Eğri, Şikloş gibi kentlerde de Osmanlı döneminden kalma pek çok tarihi yapının olduğunu da ifade ederek, “Macaristan bunları korumakla sadece tarihini değil insanlığın ortak kültürel mirasına da sahip çıkmakta ve başka birçok ülkeye de örnek olmaktadır” dedi.
‘Mirasa sahip çıkacağız’
Bölgesel barış ve istikrara yönelik tehditlerin arttığı bir dönemde iki ülkenin işbirliğinin önemine dikkat çeken Erdoğan, “Dini, etnik ve kültürel farklılıkları kaşıyarak insanları birbirine düşürmeye çalışanlara inat biz, Gül Baba’nın kutlu mirasına sahip çıkarak, dayanışma dilini konuşacağız. 500 yıl önce Gül Baba’nın yaptığı gibi bu topraklara husumet tohumları yerine sevgi tohumları ekeceğiz” dedi.
‘Örnek dayanışma’
Erdoğan, Twitter’dan “Macaristan Ziyareti” başlıklı bir değerlendirme yazısı paylaştı. Erdoğan “Derin ve köklü bağlarımızın bulunduğu Macaristan ile iş birliğimizi ilerletmek için karşılıklı çaba göstermekteyiz. Macaristan ile NATO, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği gibi uluslararası örgütler çerçevesindeki dayanışmamız örnek teşkil etmektedir” ifadelerine yer verdi.
Dünyaya sitem: Suriye’de faturayı biz ödedik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Suriye meselesinde devasa sorunlarla tek başına mücadele ettiğini ifade ederek, “Üzülerek ifade etmek gerekirse mülteci meselesi çözümünde uluslararası toplum sorumluluklarını yerine getirmemiştir. Güvenli bölgeler oluşturma teklifimiz başta müttefiklerimiz tarafından bilinçli şekilde sabote edilmiştir. Çözümsüzlüğün faturasını da önce Suriye halkı sonra Türkiye gibi komşu ülkeler ödemek zorunda kalmıştır” dedi.
Erdoğan, dün Türkiye-Macaristan İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta kendi güvenliğini sağlamak ve huzurunu garanti etmek için attığı adımların belli çevrelere rahatsızlık verdiğini söyledi.
‘AB sözünü tutmadı’
Türkiye’nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları ile Suriye’nin geleceğine dair ayrılıkçı tehdide darbe vurduğunu belirten Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile Soçi’de imzaladığı mutabakat muhtırası ile de İdlib’de yaşayan 3.5 milyon Suriyelinin emniyetinin garantiye alındığını ve çok büyük bir insani dram ve kitlesel göçün önüne geçildiğini söyledi. Türkiye’nin 4 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını vurgulayan Erdoğan şöyle devam etti: “BM hesaplamalarına göre 33 milyar dolar harcadık. Bu süreçte hiçbir ülkeden hiçbir kuruluştan doğru dürüst bir yardım almadık. AB verdiği sözü tutmadı. 6 milyar avro verilecekti, verilmedi. 1.7 milyar avro verildi. Buna rağmen hizmetimizi sürdürüyoruz. Üzülerek ifade etmek gerekirse mülteci meselesi çözümünde uluslararası toplum sorumluluklarını yerine getirmemiştir. Hatta Akdeniz ve Ege’de yeri gelmiş bu mülteciler dalgaların arasında kalmaya mahkum edilmiştir. Botları delinerek ölüme mahkum edilmiştir. Bunların kamera çekimleri elimizdedir. Suriye’de güvenli bölgeler oluşturma teklifimiz başta müttefiklerimiz tarafından bilinçli şekilde sabote edilmiştir. Çözümsüzlüğün faturasını da önce Suriye halkı sonra Türkiye gibi komşu ülkeler ödemek zorunda kalmıştır.”
Galiçya Şehitliği’ne ziyaret
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü programına Kahramanlar Anıtı’na çelenk bırakarak başladı. Ardından Galiçya Türk Şehitliği’ni ziyaret etti. MİLLİYET
Sayfa başına git
